SUÇLU KİMDİ?

 

Suçlu kimdi? Tam 19 yıl sonra masamın başında oturup, ansiklopedilerimi karıştırırken aklımdan bu soru geçiyordu… Suçlu kimdi?
      Gençler mi, genç duyguları, söyledikleri siyasal şarkılarla şahlandıranlar mı, yazdıkları yazılarla dolduruşa getirenler mi? Yoksa her konuda uzlaşmayı reddedip, gözlerini gördüklerini, kulaklarını duyduklarına kapatan politikacılar mı?
   Suçlu kimdi? Lise yılarımı ölüm haberleri, bomba sesleri, arasında geçirme neden olan kimdi? Siyaset ile ilgisi olmayan anne babaların bile hava biraz kararınca üniversitede okuyan çocuklarını bin bir yürek çarpıntısı ile bekleten kimdi? Gencecik kalplere aşkı yaşatmaları, okumaları gereken zamanda isyanı, kan dökmeyi öğretenlerde mi? Tartışarak, okuyarak yazarak değil de silahla kendini anlatmayı öğretenlerde mi, meydanı onlara boş bırakanlar mı? Suçlu kimdi?
   Evet, güzel bir eylül sabahında böyle başladık yazıya suçlu kimdi diye…
    Çünkü bugün 12 Eylül 1980’de emir- komuta zinciri içinde giriştiği hareket. Seçilmiş kurumlara dayalı yönetimi kesintiye uğratarak siyasal sistemi yeniden biçimlendirmeye yönelik. Bir ara rejim döneminin başlatan tarih. Evet  üstünde tartışılan tarih. Askeri yönüyle, siyasal yönüyle çok konuşuldu ve çoğunlukla da askerler hedef alındı sonrasında. İşin en çok tartışılan boyutları değil benim kafama takılan, Silahlı Kuvvetler için ‘‘ Niçin yaptılar bu harekâtı ya da şunları şöyle şöyle yapsaydılar, yorumlarına girmek istemiyorum. Öncesi ile benim derdim: Hareket öncesinde Türkiye 1978’den sonra şiddetlenen bir siyasal ve ekonomik bunalım içinde bulunuyordu. Aralık 1978 de mezhep çatışması sonucu patlak veren ve 100’ü yakın kişinin ölümü ile sonuçlanan toplu saldırının yer aldığı ‘‘Kahramanmaraş gitmişti’’ diyor ansiklopedim. İşte bizi buralara getiren suçlu kimdi? Kim di hoşgörü dini olarak kabul ettiğimiz İslam dinini mezhep savaşlarına çeviren, kimdi Anadolu’da yan yana yaşayanları oy uğruna bölenler? Ansiklopedim o yıllarda ölen gençlerin sayısını ya da isimlerini vermiyor, vermiyor ama o yılların politikacıları bugün hoşgörü ve dostluk mesajları ile aynı koltuğu paylaşıyor. Yıllar öncesi akıllarına geliyor mu hiç? Sağı, solu, şu partisi, bu partisi yok bunun. Olması gereken sağduyuyu hiçbiri gösteremedi bana göre. Onların elinde tartışma yeteneği yoktu ki gençler örnek alsın.
   Birbirine sırtını dönmüş liderler. Çok geç olgunlaşmadınız mı? Çok geç tokalaşmadınız mı? Ama acaba gerçekten öğrenebildiğiniz mi? Sizler hala buradasınız, söyledikleri şarkılar ile genç duyguları sömürenler, yazılarla kışkırtanlar da burada. Ya o gençler? Bacımdan başka kadın tanımayan, eline gül değmemiş, aşk şiirleri yazma yaşı anda ‘‘ SAYENİZDE’’ vatan kurtarma derdine giren, eşitlik getirmeye çalışan o genç kayıpların bilânçosunu çıkarmaya gücünüz var mı? Her zaman Atatürk yolunda ve sadece görevini yapmak isteyen Türk Silahlı Kuvvetleri’ni kışlasından çıkmaya ve kendini yıpratmaya mecbur ettiğinizi itiraf edecek gücünüz var mı? Gerçekten olgunlaştınız mı hepiniz değerli liderlerim? Suçlu kimdi? Orta öğretim yıllarımı kapsayan kabus dolu dönemin sonucuna, böylesine güzel bir eylül sabahında ölen gençlere, kayıp yıllara ağlamam neden olanlar ve bu yazıyı yazdıranlar kimdi? O yıllar içinde ölen tüm gençlere, bağrı yanan tüm anarla, sağ, sol, alt,üst ayırmadan tüm Yonca tarafsızlığım ile: Canlarım bakın sonbahar yine geldi ve hepinize hepinize yazık oldu.
                                                                                                             12 EYLÜL 1999 PAZAR
 
Yorumlar
Aranan kriterlere Uygun kayıt bulunamadı
Yeni Yorum
(*) İsim :
(*) E-Posta :
(*) Konu :
Yorum
Güvenlik Kodu :
Resimde gördüğünüz güvenlik kodunu giriniz (5 hane)
CAPTCHA Image