MARDİN MARDİN
Mardin Antalya hattı Diyarbakır topraklarından GEÇTİ BU DEFA…..
Yine Diyarbakır; Siverek bir saatlik yolda………..
Ama bu defa Mardin çıkacak satırlardan;
Mardin ve eski dostlar; bir de üstüne yeni dostlar……
Mardin’ e gitmek; Çocuk Bayramı sabahı önce Ankara diyip uçak ile sonra Mardin’ e erişmek…..
Midyat ve Nusaybin havası da koklamak dileğiyle…….
Oldukça kalabalık bir Mardin uçağı; Güneydoğu turu için gelenler; Mardin tutkusu ile binenler….
Can dostlarımdan biri karşıladı yine beni Mardin topraklarında…….
Kürt türküleri çocukluğumun; karşıladı beni Mardin’ de
Çocukluğumun Kürt Türküleri gelir aklıma o dostu ne zaman görsem.
.jpg)
çekim: Lütfü KAVAK
Ben üstümde siyah pantolonum, emektar botlarımdan bir tanesi ayağımda.
Bindik araca gidiyoruz; arkadaşım ‘Yer ayırttın sen değil mi ?’diye sordu.
Ben de cevap yok; ikimiz de birbirimize güvenmişiz yerler konusunda; nasılsa buluruz diye düşündük ama nerde?
Sanki bütün Türkiye; yok yok bütün Dünya Mardin’ e akmış….
Yine de önce bir kebap yenir değil mi; ama bu kebap mıdır ; lokum mudur? Nasıl yumuşak bir ettir?
Bu arada ikimiz de yer için uğraşıyoruz ama ıııı; Kaldık mı sokakta?
Mardin, Midyat, Diyarbakır otelleri tamamen dolu…….
Neyse dedik biz gezelim; ama zevklerimiz ayrı. Ben taş toprak , müze göreceğim, resim çekeceğim.
O bazı arkadaşları ile buluşacak… Eh beş saat kafamıza göre takılalım dedik; hala yer bulacağımızı zannederek.
Ve ben Mardin sokaklarında başımda turkuaz yazmam; elimde makinem dolanıyorum, Allahım nasıl da mutluyum.
O incik boncukların güzelliği; mekik yüzüklerin cazibesi; binaların asaleti…..
.jpg)
Derken bir dükkanın önünde ne görsem?
Akasya yiyorlar akasya…..utanmadım istedim genç delikanlıdan bir tutam akasya…..
Sahi siz hiç akasya yediniz mi? Çocukken bayılırdım o beyaz salkımları ağzıma götürmeye.
Akasyalarımı yiyerek Medreseye doğru koyuldum yola.
Bir yandan da fotoğraflar çekerek.
Hafiften de yağmur başladı……
Ben nasıl da mutluyum bu topraklarda…….
Medrese kapısına doğru yürürken bir yandan da fotoğraflar çekerken ve çektirirken ; yakaladığım görüntüye odakladım kendimi; bir de oturdum mu yerlere çekmek için. O sırada önümde durup fotoğraf çeken beyefendiye de seslendim hem çekilsin diye hem de gelip kapı demirlerinden minare görüntüsü alsın diye; geldi çekti ve dedi ki: ‘ Benim çektiğim fotoğraf daha güzel’ ‘ Ama sizin makineniz daha güzel hem ben amatörüm ‘ dedim’ Ama bir bakın ‘ dedi; baktım ki fotoğraf çeken beni çekmiş. Tabi hemen’ fotoğrafımı isterim ‘ diye tutturdum. O da ben gibi dizüstü; seyyar bellek hepsi yanında. Ama yağmur artmaz mı koşa koşa medreseye girdik; orada fotoyu benim bilgisayara yükledik.Bu arada sohbet ederken Antalya’ nın fotoğraf ustalarından Mustafa Mutlutürk ile arkadaş çıkmasın mı…..
ÇEKİM : LÜTFÜ KAVAK
Ve sonra o güzelim medresenin fotoğrafları. Yağmur arttı; içerisi ziyaretçi dolu……
Ben daha fazla duramadım; yağmur altında ver elini Mardin sokakları………
Sokaklar; arka sokaklar; Süryani evleri ve pembe elbiseli Emine……..Mardinli arkadaşım….
Fotoğraf çekerken yanıma geldi tanıştık; fotoğraflarımızı çektik; aldı beni evine götürdü; annesi ile tanıştık; kardeşleri ve kuzenleri ile de fotoğraf çektirdik….
Artık Mardin’ de de bir evim var.
Ve sonra Mardin Müzesi; Siverekli’ yim ya bedava aldılar beni; orada da edindim güzel bir kız arkadaş….eder MARDİN’ DE ikinci evim…….
ALTIN KEÇİ ; HELLENİSTİK DÖNEM
Yağmur altında Mardin ve ben……..
Köşede duran minik asma ağacım; hoş geldiniz yazılı kalpli kapım…..
Çocuklarım sokaklarda…..
Alışveriş yaptım oğlum için ; evime küçük anılar aldım ama ben alışveriş yasağındayım kendime hayır….İçimde kaldı mekik yüzükler……….
Ve akşama doğru harika bir yayla ova manzarasında çay saati; çay saati ama hala otel bulamadık; iki değil tek oda bile yok…..
Ve sonra Sakıp Sabancı Müzesi; Dilek Sabancı Sanat Galerisi içinde tanıdık dostlar: Komet, Devrim Erbil vb. önemli ressamlarımızın resimleri.
Mardin yöresel mutfağında o yemeklerin tadı hala tadımda…..ilk defa bu kadar tozlu; dağınık, pantolon ve botlu bir akşam yemeğine katıldım…..türkülerim çaldı hem söyledim hem oynadım; bir de halayımı çektim elele Mardin’ li kadınlarla……
Ve kaldık mı sokakta; hani arabada yatarım da duş alırım ben her sabah…….susuz olmaz ki…..
Bu arada Diyarbakır’ dan doktor arkadaşımı aradım; ikinci gece için zar zor bir oda bulabildik…Hotel Businnes ‘ da……
Ne yapacağız; arabada yatacağız grupça……..
Nusaybin’ de yer var ama biz kadınlar rahatsız olabilirmişiz.
Çıktık Diyarbakır yoluna ; yer yok, yer yok……
Ben uyudum artık; sabah gözümü açtım önümde inanılmaz bir yeşillik uzanıyor; sabah erken ve uzanan Diyarbakır’ ın yeşilliği…….
Masal gibi bir sabah sevdiğim insanlarla……….
Ne gam aç ta olsam; az da uyusam Mezopotamya Topraklarında; ki aç kalmadım ; harika idi kahvaltım………
TOPRAKLARIMDA………
EMİNE ÇEKTİ.......
26 NİSAN 2010 / ANTALYA.....
Yorumlar
| Mardin | Fatma Kökoğlu | 2010-04-30 15:00:09 |
| Sevgili Yonca ben de geçen yıl Van'da çalıştığım dönemde kendi aracımla o bölgeyi gezdim, 4 güne 4 il sığdırdım, en büyüleyicisi Mardin'di. Mezopotamya manzaralı Cerciş konağındaki yemekleri unutamıyorum. Oraları en kısa zamanda tekrar görmeyi çok arzu ediyorum. Bu arada çok güzel fotoğralar çekmişin, tebrik ederim. | ||
| Mardin-Midyat | Metin Güler | 2010-04-27 21:52:43 |
| Sevgili Yonca, bir fotografçı olarak yazını ve fotolarını çok beğendim.Eline ve gözüne sağlık arkadaşım.Unutmadan! Ben Mardin'liyim ama orayı göremedim. | ||
| Tebrik | kemal güneş | 2010-04-27 15:55:44 |
| Sevgili Yonca, çalışmanı büyük bir ilgiyle izledim; özellikle yıldızları yeryüzüne indiren gözlüklü fotoğrafın çok güzel; ancak eğitimli gözlerin görebileceği bir zerafete, kültüre ve inceliğe sahipsin, Mardin'in en güzel kır çiçekleri içinde sevgiyle kal...... | ||
| Mardin.. | Mutlutürk | 2010-04-27 10:08:14 |
| Sevgili Yonca, Savurda,Nusaybinde,Ömerlide,Darada daha anımsayamadığım bir çok köy ve kırsalda taşlara bile sorsan,herbirinden bir başka "Mutlutürk" hikayesi dinlerdin.. Sevgiler. | ||
Yeni Yorum