BİR KIRMIZI GÜL ÖYKÜSÜ
Şimdi anlatacağım başarı öyküsü belki de size çok basit gelebilir
ama; Ama isterseniz önce anlatayım sonra tartışalım. Balkonumda şu
anda üç gonca birden veren güzel kırmızı bir gülüm var. Ve bu sabah
goncalardan birinin yavaşça dönüşmeye başladığını görünce bir güle,
çığlık attım. Geçen yaz bir çiçekçide köşeye atılmış buldum ben o
gülü; öylesine cılız, yaprakları sönük bir şekilde. Saksısı ve özel
toprak ile 5 YTL gibi bir fiyata aldım. Görenler hatta eşim bile
takıldı bana, onun aşısız , soysuz bir gül olduğunu tek tek cılız
çiçekler vereceğini söylediler. Hakikaten de geçen yaz iki tane tek
tek az yapraklı çiçekler verdi.Sonbaharda ise onu engelleyen kurumuş
dal ve yapraklarını budadım, diğer çiçeklerim ile balkona koydum.
Sulamasını doğru yapmaya çalıştım, baharda da iki defa çiçek besini
verdim. Bir boy attı ki sormayın Ben güllerinden yine ümitsizdim
ancak aa bir baktık 3 tomurcuk birden. Ve işte bu sabah biri nazlı
nazlı açılmaya başlamış üstelik de nasıl katmerli. Şimdi görünüşte
ben o güle iyi baktım değil mi? Evet yoğun iş telaşım, kocam ve
oğluma ayırdığım zamanlar, kitaplara ayırdığım zamanlar içinde
sabahları 1- 2dakika da gülüme ayırdım. O bir iki dakika da ise
dünyayı ve sorunları unuttum; bir çaba sarfettim emek verdim. O
benim yoğun hayatımın koyu kırmızı gizli rengi oldu. Şimdi ise hoş
kokulu gülüm açıyor. Peki sadece su , toprak ve besin mi idi O´nu
açtıran. Hayır hayır ben her sabah konuşarak bir de sevgimi verdim.
Ve çevrenize bakın şimdi sizin de açtırabileceğiniz güller olmasın
emek ve sevgi ile...Belki de kendi içinizdeki gülleri
keşfedebilirsiniz. Günaydın dostlarım; günaydın ve iyi
koşuşturmalar.... YONCA...
30 AĞUSTOS 2006 KİŞİSEL BAŞARI SİTESİ