AH AZİZE VAH AZİZE

El bile çırpamadılar öylece seyrediyorlardı ama ritm bittiğinde kıyamet alkış; şok içinde…..

Kanıma işlemiş de sanki bozkır rüzgarları Azize ritmleri ile ifade edebiliyor kendini en çok.

Ama ben bile bilmiyorum neden niçin Azize? Güneydoğunun küçük bir ilçesinde nasıl ne zaman gönlümde yer ediniverdin ah Azize?…

Küçük bir kız iken yıllarca şöyle iki darbuka ritmi bir keman oynayamadım; beceremezdim çünkü; hele göbek atmayı hala becerdiğim söylenemez. Kaldı ki bizim oralarda övünülecek bir olaydır güzel oynamak. Ama şimdiki gibi değil herkes bir arada hoppada hoppa da .

İkişer kişi kaldırılırdı kadınlar ve sanırım birbiri ile oynayan karşılıklı iyi çift olanlar vardı. Ama bazı kadınlar ise tek oynardı ; kim gibi annem gibi. Mevlana ile dönerdi benim annem ; yılların eskitemediği oyun havası Mevlana ile… Hala aklımda; hele bir düğünde giydiği nefti yeşili kadife altın işlemeli elbise ile dönüşü. Ve ben çirkin ördek yavrusu ellerimi bile kaldırmaya utanırdım.

Sonra bir gün ilk nerede duydum nasıl oldu Azize ilişti kulağıma; çok hoş bir tını ile. Sanki içimde çaldı müzik. Şöyle dönmeye başladım yerimde, kaldı. Yıllar geçti aradan, ama her Azize duyuşumda iki adım daha. AAA bir baktım yapıyorum ben raks ediyorum ama Azize ile…

Anıları çoktur Azize’ nin : Fransa ‘dan tatile gelen ağabeyime duyduğum özlemi önünde Azize oynayarak anlattım; diğer ağabeyimin nişanında Azize oynayarak su gibi aktım. Çocukluk hayallerim gerçek oluyordu, artık ritm sahnedeki TEK bana çalıyordu. Tıpkı dün gece olduğu gibi. Ve genel havama bakıp da aldananlar hep şaşıyordu. Kitapların kadını oynamaktan ne anlardı ?

Ama niçin Azize; niçin 20 gece önce küçük radyomdan bile sesini duyunca fırlarım senin Azize?

Yoksa içimdeki kadın mısın sen Azize öyle çekip giden Ah dedirten; çekip gitmelerin niye yıllardır ; niçin ve kimden?

Ve şimdi uzun bir aradan sonra yine 2 düğündür üst üste ritmlerin bana vurdu; İzmir gecelerinde kanuni peşimden koştu. Sonra da dün gece puanlı eteğimin fırfırlarının ahenginde "Ah Azize" derken ellerim kıvrılır başımın üstünde cilveyle….

Hep sen hep uğruna ah çekilen; bilmem ki ben sen miyim; alıp da başını giden miyim; gönlümün kırılası hallerinde….

Azize oynamak bir tedavi midir gönlüme ; yoksa çıkması için bir izin mi içimdeki işveli dişiye?

Ve uzaklardan geldi ilk cevabı Azize’nin ömrüme, bir oynayan daha varmış düğünlerde Ah Azize müziği ile…

Nereden nereye…..

Ah Azize yoksa ben sen miyim hep o kaçan dilber miyim?

Şimdi dileğim ; inanın eninde sonunda gerçekleştiririm; gerçekleştirince de haber veririm:

UZAK BİR DAĞIN TEPESİNDE ; YANAN ATEŞİN ALEVLERİNDE ; ÜSTÜMDE TURKUAZI RENKLENDİRMİŞ KIRMIZI; BEN İKİ CÜMBÜŞ BİR DARBUKA EŞLİĞİNDE TEPEDE AY AYAKLARIM AZİZE RİTMİNDE…..

30.08.2007 08:36:15

 

Yorumlar
Aranan kriterlere Uygun kayıt bulunamadı
Yeni Yorum
(*) İsim :
(*) E-Posta :
(*) Konu :
Yorum
Güvenlik Kodu :
Resimde gördüğünüz güvenlik kodunu giriniz (5 hane)
CAPTCHA Image